saat

hıdırlarköyü

yoremizalimleri

KIZILCAHAMAM VE ÇAMLIDERE BÖLGESİNDE YETİŞEN MUTASAVVIF VE ALİMLER
Müslüman Türkler gerek Selçuklu gerekse Osmanlı döneminde çok sayıda, büyük İslam mutasavvıfları yetiştirmişlerdir. İslam-Türk tarihi iyi bir tetkikten geçirildiği zaman, geçmişte millerimizin birlik ve beraberliği, huzur ve mutluluğu için çalışan bir çok İslam-Türk mutasavvıf ve alimleri yetişmiş olduğunu görürüz.
Ahlaki faziletlerin canlı birer örneği olan, bu mutasavvıflarımızı tanıtmak, onların hayatlarından ve İslami yaşayışlarından çizgiler nakletmek; gençlerimizin onların şahsiyetlerine ve hayat anlayışlarına ilgilerini yoğunlaştırmak gerekir. Çünkü manevi rehberler, toplumların geçmişteki büyük başarılarının teminatıdır. Böyle büyük şahsiyetlere sahip olamayan milletler, bunları suni bir şekilde ortaya çıkarmaya çalışmışlardır. Manevi kültür tarihimizin yalınayak başı açık bu irfan fedailerini yeni nesle tanıtmakta ne kadar geç kaldığımızı düşünmeliyiz.
İslamiyet Asya'nın her tarafında kuvvetlendiği ve her tarafta tekkeler ve zaviyeler yükseldiği bir sırada, Buhara ve Semerkant gibi bölgelerden Anadolu ve Rumeli 'ye, binlerce İslam mürşidi gelmeye başlamıştır.
İşte manevi irşat ve nasihatlarıyla, Kızılcahamam ve Çamlıdere bölgesini aydınlatan sufılerimizden birisi de, halen Çamlıdere ilçesinde türbesi bulunan Şeyh Ali Semerkandi hazretleridir.
Konumuza geçmeden önce, arşivlerimizde bulunup da istifade edebildiğimiz belgeler hakkında, kısa bir açıklamada bulunmak istiyoruz. Önce Başbakanlık Arşivinde bulunan XIX yüzyıl ile XX yüzyılın başlarına ait, 92137 Sicilli Ahval dosyasından ancak 26126 sicili tetkik edebildik. Bunlar içerisinden de, Kızılcahamam - Çamlıdere ve Pazar yöresinde yetişmiş olan ulema ve mutasavvıf1ann sicillerini ayırdık. Ayrıca İstanbul Müftülüğü Şer'iye Mahkeme Sicillerinde bulunan Kızılcahamam Müftülüğüne ait, kayıt ve dosyaları tetkik ettik. Bunlara ilave olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde bulunan 486 nolu Sarı Ani Muhasebe, Siyakat defterindeki XVIII-XIX yüzyılları kapsayan ve Çamlıdere'de türbesi bulunan. Şeyh Ali Semerkandi hazretlerinin soyundan gelen mutasavvıfları tespit etmeye çalıştık.
Bu mütevazı çalışma ile, ilerde Kızılcahamam - Çamlıdere bölgesinde yetişen ilim adamlarıyla ilgili, daha geniş bir çalışma yapacaklara yardımcı olmaktan öteye bir düşüncemiz yoktur.
Şimdi tarihi sırayla ulema ve meşayıhımızı tanıyalım
a)Şeyh Ali Semerkandi (K.S.)
Önce şunu belirtmek lazımdır ki; bizim asıl konumum teşkil eden ve hayatı hakkında bazı konulara temas edeceğimiz, Çamlıdere'de türbesi bulunan Şeyh Ali Semerkandi ile, Mersin Gülnar ilçesi Zeyne köyünde türbesi olan, Şeyh Alaaddin Ali Semerkandi'yi (Ö. 862/1457) birbirine karıştırmamak lazımdır . Nitekim merhum Bursalı Mehmet Tahir, Osmanlı Müellifleri isimli eserinde bu noktaya önemle işaret etmiştir.
Bilindiği üzere Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde genellikle, İslam mutasavvıflarının bulunduğu şehir ve köylere, İslam'a hizmet etmiş mutasavvıt1arın isimleri verilirdi. Eski ismi "Şeyhler" olan Çamlıdere 'ye de, Şeyh Ali Semerkandi'nin ismi verilmeyip de "Şeyhler" denilmesi, bize bu bölgede daha bir çok mutasavvıfların mevcut olduğunu hatırlatmaktadır. Nitekim Kızılcahamam Tekke köyündeki Dur Hasan Şah, Kürt köyünde İncik Dede Sultan gibi mutasavvıfların bulunması buna bir örnek gösterilebilir. Ayrıca Vakıtlar Arşivi'ndeki 486 nolu defterdeki kayıtlar da bizim bu görüşümüzü destekler mahiyettedir.
Şeyh Ali Semerkandi'nin, Semerkant'tan Anadolu'ya gelmiş mutasavvıf olduğunu bilmekteyiz. Kendisinin Hazreti Ömer(R.A.) Efendimizin soyundan gelmekte olduğunu ve Kutbu'l-arifın'den (Ariflerin büyüklerinden) bulunduğunu, Ankara-Ayaş I.No.lu Şer'iye Mahkeme Sicillerindeki kayıtlardan öğrenmekteyiz.
Şeyh Ali Semerkandi keramet ehli bir zattır. Onun kerameti eseri olarak; onun duasıyla yerden bir su çıkar. O suyun ulaştığı yerde başları ile karınları altı beyaz "Sığırcık Kuşları" meydana gelir. Bu kuşlar o bölgede ziraata zarar veren, çekirge ve fare gibi haşaratı yer bitirirdi.
Şeyh Ali Semerkandi zamanın hükümdarlarının dikkatini çekmiş ve sevgi ve teveccühlerini kazanmış, adına da Çamlıdere ve Kızılcahamam bölgesinde cami, zaviye gibi bir çok hayırlar yapılmıştır.
Şeyh Ali Semerkandi'nin soyundan bir çok meşayıh ve alimlerin geldiğini, hatta gene onun soyundan "Şeyh Ali" ismini taşıyan meşayıh ve alimlerin geldiği, Vakıflar Arşivindeki Sarı Ani Muhasebe 486. Nolu defterdeki kayıtlardan elde etmekteyiz. Şeyh Ali Semerkandi'nin Çamlıdere'deki en son mütevellisi ise, Çamlıdere köyünden (kazasından) Hacı Mehmet oğlu Halid Efendi olduğu ortaya çıkmaktadır. Vakıflar Arşivi Ankara Esas 2/6 (228) ve sıra 638'deki kayıt ise aynen şöyledir: "Şeyh Ali Rıza'nın ölümüyle açılan Türbedarlık Şura-yı Evkaf'ın 11 Kasım 1923 tarih ve 82 sayılı onaylı yazıları ile, Çamlıdere ilçesinden Hacı Mehmet oğlu Halid'e tevcih edildiği, Tekke ve Zaviyelerin kapatıldığı ı 925 yılından sonra da bir daha tayin yapılmadığı" anlaşılmaktadır. Biz böylece, Hazreti Ömer (R.A.) evlatlarından olan Şeyh Ali Semerkandi'nin soyundan gelenler yani alim ve mutasavvıtların tesbiti konusunda ışık tutmuş olmaktayız. Şimdi başta Ali Semerkandi'nin soyundan gelenler olmak üzere Kızılcahamam - Çamlıdere bölgesinde yetişen önemli meşayih ve alimleri tanıyalım.
1. Ahmet Hulusi Efendi
(D. 1271/1854-Ö. 1321/1894'den sonra)
Ahmet Hulusi 127111854 yılında Çamlıdere ilçesinde dünyaya geldi.
Şeyh Ali Semerkandi'nin soyundan gelen Hacı Ali Efendi'nin oğludur. İlk tahsilini Çamlıdere İslam-Sıbyan Mektebinde yaptı. Din ve usul ilimlerini de Çamlıdere'de öğrendikten soma, İstanbul'a gelerek Eğinli Hafız İbrahim Şevki Efendi'nin derslerine devam edip 130211884'de icazet aldı. Daha soma Mekteb­i Nüvvab'a girip, dört sene burada okuduktan soma Şahadetname alarak 1297/1879'da kaza kadılığı görevine başladı. 1296/1878 Aydonat kazası, R.1299/1883'de Bozcaada kadılığı, l30211884'de 700 kuruş maaşla Eğri, Edirne Keşan ve 1887' de İnebahtı kadılığı görevlerinde bulunduktan soma, dördüncü rütbeden Mecidi nişam ile tahif olundu. 130711891 'de 1250 kuruş maaşla, Cezair Bahr-ı Sefid İstanköy kazası kadılığında bulundu. 1311/1893'de Edirne Müdenisliği Ruus-i Hümayununa tayin oldu. Ahmet Hulusi'nin bir çok yerlerde kadılık ve müderrislik görevlerinde bulunduktan soma, 1312/1894' den sonra vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Ahmet Hulusi Efendi. Şeyh Ali Semerkandi'nin soyundan gelen, aynı zamanda iyi yetişmiş bir alim olarak, halkın sevgi ve itimadını kazanmış bir zat olduğu, Başbakanlık Arşivi Sicilli Ahval Dosyasındaki kayıtlardan öğrenilmektedir.
2. Ebu Bekir Sıdkı Efendi (D.1260 1844 - Ö.1311/1893)
Ebu Bekir Sıdkı 1260/1844 yılında Çamlıdere'de doğdu. Şeyh Ali Semerkandi'nin soyundan gelen Hacı Ali Efendi'nin oğludur. Çamlıdere İslam Sıbyan mektebinde ilk dini tahsilini tamamladı. Diğer dini ilimleri de Çamlıdere'de öğrendikten sonra, İstanbul'a gelerek Fatih Camii'nde din ve usul ilimlerini okuyarak bu medreseden 1878'de icazet aldı. Feraiz ilminden de icazet aldıktan sonra, 34 yaşında 1877'de Çamlıdere köyü Dershanesinde Molla vazifesi ile ders okutmaya başladı. 1295/1878'de yüksek maaşla Yabanabad (Kızılcahamam) Müftülüğüne tayin oldu. Daha sonra iptidai hariç ve 130711889 da hareket-i hariç Bursa Medresesi müderrisliğine nail oldu. Memleketi olan Kızılcahamam - Çamlıdere (Yabanabad) bölgesinde bir çok ilim adamı yetiştirdiği anlaşılan Ebu Bekir Sıdkı Efendi, güzel ahlaklı, doğru ve takva sahibi bir alim olarak tanınmakta olduğunu, Başbakanlık Arşivindeki Sicil kayıtlarından öğrenmekteyiz. Ebu Bekir Efendi'nin 1329/1911' den sonra vefat ettiği anlaşılmaktadır.
3. Mehmet Sabri Efendi
(D.1269/1852 - Ö.1323/1905) den sonra
Mehmet Sabri Kızılcahamam-Pazar kasabasından Mülazım zadelerden Mustafa Efendi'nin oğludur. 1269/1852 senesinde Pazar (Şorba) kasabasında doğdu. İki sene Ankara iki sene de Safranbolu'da okuduktan sonra, İstanbul-Fatih Bahr-i Sefid Başkurşunlu Medresesi'nde Fetvahane müdavimlerinden Hasan Avni Efendi'nin ders halkasına girerek "Akaid" dersini tamamen onda okudu. Hocasının İpek sancağı kadılığına tayin edilmesi üzerine, ders vekili Ahmet Asım Efendi'nin derslerine devam ederek bu hocalardan icazet aldı. Bir müddet sonra Darulmuallimin'e girdi ve 1305/1887-1888'de mezun oldu.
Mehmet Sabri Efendi 1304/1886- 1887' de Siirt kadısı oldu. 1308/1890' da Görele, 1310/1892' Gebel, 1313/1895'de Dandere, 1316/1898'de İncesu kazası ve 1319/1901 'de Tırnova, 1322/1904'de Lazistan Sancağı kadılığı görevlerinde bulundu. Mehmet Sabri'nin 1323/1905'den sonra Hakkın rahmetine kavuştuğu ve Özbek köyünden olduğu anlaşılmaktadır.
4. Ahmet Necip Efendi
(D. 1282/1865- Ö.1332/1913)'den sonra
Ahmet Necip Ankara-Ovacık köyünden ve ulemadan Hacı Salih Efendi'nin oğludur. 1282/1865' Kızılcahamam - Virancık köyünde dünyaya geldi. İlk tahsilinden sonra İstanbul'a gelerek, Beyazıt Camii dersiamlarından Ali Nakib Efendi'den çeşitli ilimler tahsil edip icazet aldı. İmtihanla girdiği Mekteb-i Nüvvab'dan 1317/1899 tarihinde kadılık ehliyetnamesi alarak çıktı. İlk olarak 1318/1900'de Yabanabad (Kızılcahamam) kadılığına atandı.
5. Mustafa Efendi, Yağlar köyünden, vaiz ve alim bir zattı.
6. Hafız Hoca, Çamlıdere'li idi. Müderristi, Hafızdı. Talebe okuturdu. Müderristi.
7. Deli İmam, lakabıyla bilinen Hoca Efendi. müderristi, talebe okuturdu. Kise köyü.
8. Hatip Hoca, Güvem nahiyesinden, büyük alimdi. Vaizdi.
9. Hüseyin Hoca, Kızılcahamam- Yıldırımören'den müderristi. Talebe okuturdu. Keramet ehli bir zat olduğu söylenirdi.
1O.Hüseyin Hoca, Çamlıdere -Dağüzüren'den müderristi. Öğrencileri vardı.
11.Ali Hoca, Alakoç köyündendi. Alim bir zattı.
12.Büyük Hafız lakabıyla bilinen hoca. Çamlıdere - Kuşculardandı.
______________________________________________
Kaynak: Kamil ŞAHiN. Araştırmacı- Yazar. Kızılcahamam ve Çamlıdere'de Hayvancılık. Tarihte ve Günümüzde Kızılcahamam-Çamlıdere Yöresi Sempozyumu. 21-22 Ekim 1995.

hazırlayan: prof.dr.Ender YARSAN 2007
 
 










Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol